2025 yılı itibarıyla geçerli olan Kurumlar Vergisi oranları ve beyanname süreçleri, birçok işletme sahibinin ve yeni girişimcinin en çok merak ettiği konular arasında. Her işletme için kıstasları bilinmesi gereken kurumlar Vergisi, şirketlerin yıl içinde elde ettiği net kazanç üzerinden devlete ödedikleri bir tür kurum kazancı vergisidir.

Peki, Kurumlar Vergisi kimleri kapsar? Şahıs şirketleri Kurumlar Vergisi’ne tabi mi? Kurumlar Vergisi beyannamesi ne zaman ve nasıl verilir? 

Bu rehberde; Kurumlar Vergisi hakkında aklınıza takılan tüm sorulara cevap bulabileceksiniz.

Kurumlar Vergisi Nedir?

Kurumlar Vergisi, sermaye şirketleri ve diğer tüzel kişiliklerin bir mali yıl içerisinde elde ettikleri safi kazanç üzerinden devlete ödedikleri vergi türüdür. Şahıs şirketleri ise kurumlar vergisine tabi değildir. 

Bu vergi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında düzenlenir ve işletmenin safi kazancı esas alınarak hesaplanır. Tüzel kişilerin, edilen kazanç üzerinden her yıl için belirlenmiş oranda Kurumlar Vergisi ödemesi yapması zorunludur.

Özetle; şirketiniz mal veya hizmet satarak gelir elde ettiğinde, bu gelirin giderler düşüldükten sonra kalan kısmı “kurum kazancı” olarak tanımlanır. Devlet ise bu kurum kazancı üzerinden belirli bir oranda vergi tahsil eder. Tahsil edilen bu Kurumlar Vergisi 2025 yılı itibarıyla %25 olarak uygulanmaktadır.

Kurumlar Vergisi nedir sorusunu genel olarak yanıtladık. Şimdi ise Kurumlar Vergisi kapsamında vergi mükellefiyeti, vergi oranları, Kurumlar Vergisi beyanname dönemi ve Vergi Dairesi’ne yapılan bildirimler gibi çeşitli süreçlerde dikkat etmeniz gereken hususlara ışık tutacağız. 

Kurumlar Vergisi Oranı 2025

Sektörlere göre Kurumlar Vergisi oranları 2025 yılı için tablodaki gibidir:

💼 Kurum Türü💰 Vergi Oranı
Genel kurumlar (istisna dışı)%25
Bankalar, sigorta ve emeklilik şirketleri%30
Borsa İstanbul’da %20’den fazla halka arz edilen kurumlar%23
Halka arz + ihracat yapan kurumlar%18
Halka arz + üretim yapan sanayi sicilli kurumlar%22
Sadece ihracat yapan veya imalatçı aracılığıyla ihracat yapanlar%20
Sanayi sicil belgeli ve üretim faaliyeti yapan kurumlar%24
Yap-işlet-devret ve benzeri kamu-özel işbirliği projeleri%30

2025 yılı itibarıyla Türkiye’de Kurumlar Vergisi oranları, şirket türüne ve faaliyet alanına göre farklılık göstermektedir:​

  • Genel kurumlar vergisi oranı: %25 olarak belirlenmiştir.​
  • Finans sektöründe faaliyet gösteren kurumlar (örneğin bankalar, sigorta şirketleri, finansal kiralama ve faktoring şirketleri) için bu oran %30’dur.

Ayrıca 2025 yılından itibaren uygulanmaya başlanacak olan asgari kurumlar vergisi düzenlemesiyle, şirketlerin indirim ve istisnalardan yararlansa dahi, vergi matrahlarının ticari bilanço karının %10’undan az olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Belirli sektörlerde veya teşvik uygulamalarında farklı oranlar veya indirimler söz konusu olabilir.

Örneğin ihracat yapan veya sanayi sicil belgesine sahip şirketler için indirimli oranlar uygulanabilmektedir.

Bu nedenle, şirketinizin faaliyet alanına ve teşvik durumuna göre geçerli oranları ve uygulamaları detaylı olarak incelemeniz önemlidir.

İlginizi çekebilir: Yüzde Hesaplama

Kurumlar Vergisi Kimlerden Alınır?

Kurumlar Vergisi, gerçek kişileri değil tüzel kişiliğe sahip işletmeleri kapsayan bir vergi türüdür. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre; sermaye şirketleri (Limited ve Anonim Şirketler), kooperatifler, dernek ve vakıflara bağlı iktisadi işletmeler, iktisadi kamu kuruluşları ve iş ortaklıkları kurumlar vergisini ödemekle yükümlüdür.

Şahıs şirketleri ise Kurumlar Vergisi mükellefi değildir. Yani şahıs şirketiyseniz, “kurum” kapsamında değerlendirilmediğiniz için Kurumlar Vergisi sizden alınmaz.

Kurumlar Vergisi Mükellefleri

Kurumlar vergisi, tüzel kişilik statüsüne sahip tüm işletmeleri kapsar. Yani bu vergi türünde bir kişinin değil, bir kurumun kazancı vergilendirilir.

Kurumlar vergisi mükellefleri şunlardır:

  • Sermaye şirketleri (Limited ve Anonim Şirketler)
  • Kooperatifler
  • İktisadi kamu kuruluşları
  • İktisadi işletmeye sahip dernek ve vakıflar
  • İş ortaklıkları

Bu işletmeler, Kurumlar Vergisi beyannamesi vermek ve yıl sonunda elde ettikleri safi kazanç üzerinden vergi ödemekle yükümlüdür.

Tam Mükellefiyet ve Dar Mükellefiyet Nedir?

Kurumlar Vergisi’nde önemli bir diğer konu, mükellefiyet türüdür. Türkiye’de kurulu olan ya da yönetim merkezi Türkiye’de bulunan şirketler “tam mükellef” sayılarak hem yurt içi hem yurt dışı kazançları üzerinden vergilendirilir.

Ancak merkezi yurt dışında olup sadece Türkiye’den gelir elde eden şirketler “dar mükellef” statüsündedir. Böylece dar mükellefiyet sahibi işletmeler sadece Türkiye kaynaklı kazançları için Kurumlar Vergisi öder.

Kurumlar Vergisi Nasıl Hesaplanır?

Kurumlar Vergisi, kurumun bir hesap döneminde elde ettiği kazanç üzerinden belirli indirim ve istisnalar düşülerek hesaplanan bir vergidir.

2025 yılı itibarıyla Kurumlar Vergi matrahı şu formüllerle belirlenir:

  • Vergi Matrahı = Kurum Kazancı – İstisna ve İndirimler
  • Hesaplanan Kurumlar Vergisi = Vergi Matrahı × Kurumlar Vergisi Oranı

Bu hesaplama yöntemi tüm kurumlar için geçerli olmakla birlikte, uygulanacak kurumlar vergisi oranı sektörel farklılıklar gösterebilir. Kurumlar vergisi için genel oran %25 olmakla birlikte, ihracat yapan veya halka arz edilmiş kurumlar için bu oran %18’e kadar düşebilmektedir.

Kurumlar Vergisi Hesaplama (Örnek)

  • Şirketin 2024 yılı kazancı: 1.000.000 TL
  • Yararlanılan istisnalar ve indirimler: 200.000 TL
  • Vergi matrahı = 1.000.000 – 200.000 = 800.000 TL
  • Kurumlar vergisi (%25) = 800.000 × 0.25 = 200.000 TL

Bu örnekten anlaşılacağı üzere kurumlar vergisi hesaplanırken ilk adım doğru bir ticari kazanç tespiti yapmak, ardından istisna ve indirimleri mevzuata uygun şekilde düşerek net matrahı bulmaktır. Kurumlar vergisi beyannamesi düzenlenirken bu hesaplama süreci büyük önem taşır.

Özetle kurumlar vergisi, ticari bilanço kârından yasal indirimlerin ve istisnaların çıkarılması ile elde edilen vergi matrahı üzerinden hesaplanır.

Kurumlar Vergisine Tabi Kazanç Türleri Nelerdir?

Kurumlar vergisi, şirketlerin yıl içinde elde ettiği farklı türdeki kazançlar üzerinden hesaplanır. Bu kazançlar yalnızca ticari faaliyetlerle sınırlı değildir.

Kurumlar Vergisi’ne tabi başlıca kazanç türleri şunlardır:

  • Ticari kazanç: Mal veya hizmet satışından elde edilen gelirler
  • Zirai kazanç: Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden elde edilen gelir
  • Ücret: Hizmet karşılığı alınan ödemeler
  • Serbest meslek kazancı: Danışmanlık, avukatlık gibi mesleki hizmet gelirleri
  • Menkul sermaye iradı: Faiz, temettü gibi menkul varlık gelirleri
  • Gayrimenkul sermaye iradı: Kira gibi taşınmaz gelirleri
  • Diğer kazanç ve iratlar: Hak devri vb. gelirler

Bu gelir türleri, kurumun toplam kazancını oluştururken, kurumlar vergisinin hesaplanmasında esas alınır.

*İrat: Gelir getiren mülk.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi

Kurumlar Vergisi beyannamesi, bir şirketin ilgili vergi yılı içinde elde ettiği kazancı ve bu kazanç üzerinden hesaplanan vergiyi Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) bildirdiği resmi bir belgedir. Kurumlar Vergisi beyannamesi, vergiye esas tutarın doğru şekilde hesaplanıp, devletle paylaşılması anlamına gelmektedir.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Ne Zaman Ödenir?

Kurumlar Vergisi beyannamesi, şirketlerin bir mali yıl içinde elde ettikleri kazançları beyan ettikleri ve bu kazançlar üzerinden hesaplanan vergiyi ödedikleri resmi bir belgedir. 2024 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi, 1-25 Nisan 2025 tarihleri arasında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın(GİB) e-Beyanname sistemi üzerinden verilmelidir.

2025 yılına ait kurumlar vergi beyannamesinin son ödeme tarihi 25 Nisan 2025’tir. Mükelleflerin vergi beyannamesini bu tarihe kadar vermiş olmaları gerekmektedir.

Beyanname süresi içinde tamamlanmalı, hesaplanan vergi tutarı ise aynı süre zarfında ödenmelidir. Süresinde yapılmayan beyanlar, hem usulsüzlük cezalarına hem de vergi ziyaı cezalarına neden olabilir.

Beyanname sadece safi kazancı değil; işletmenin tüm gelir, gider, indirim, istisna, geçmiş yıl zararları gibi kalemlerini ve vergiye esas mali tabloları kapsar. Bu nedenle doğru veriler ile hazırlanması çok önemlidir.

GİB veya bankalar, Kurumlar Vergisi Beyannamesine ek olarak şu belgeleri talep edebilir:

  • Mizan (şirketin özet mali tablosu)
  • Kar dağıtım planları
  • %25’ten fazla hisseye sahip ortakların bilgileri
  • Bilanço
  • Yönetim ve temsil yetkisine sahip kişilerin bildirim formları

Beyannameye ek olarak yukarıda listelenen ve ortaklık yapısını gösteren belgelerin de sunulması gerekebilir. Bu nedenle beyanname hazırlıklarına zamanında başlamak ve gerekli belgeleri eksiksiz tamamlamak, sürecin sorunsuz ilerletilmesi adına önemlidir.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Doldururken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kurumlar vergisi, işletmenin net kazancı üzerinden hesaplandığı için matrahın doğru belirlenmesi, verginin eksiksiz ve yasalara uygun şekilde hesaplanması bakımından önemlidir.

Kurumlar Vergisi beyannamesi doldururken dikkat edilmesi gerekenler:

  • İstisna ve indirim alanları eksiksiz doldurulmalıdır. İlgili mevzuatlara uygun tüm vergi avantajları, sadece beyannamede doğru ve tam yer alırsa geçerli olur.
  • Geçmiş yıl zararları, matrahtan düşülecekse, belgelenmeli ve hesaplama kısmına doğru şekilde yansıtılmalıdır.
  • Beyanname; gelir-gider dengesini, mali tabloları ve ortaklık bilgilerini de içerdiği için muhasebe kayıtlarının güncel ve tutarlı olması gerekir.

2025 Yılı Asgari Kurumlar Vergisi’ne Dair Bilmeniz Gerekenler

2025 yılından itibaren geçerli olacak Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesine göre; bir şirket ne kadar indirim ve istisnadan faydalanırsa faydalansın, ödeyeceği kurumlar vergisi belli bir alt sınırın altında olamayacak.

Asgari Kurumlar Vergisi alt sınırı ise şöyle belirlenmiş:

Şirketin mali tablolarında görünen (ticari bilançodaki) yıllık kârının en az %10’u kadar bir tutar, vergi matrahı olarak kabul edilecek. Yani şirketler tüm yasal avantajları kullansa bile, bu %10’luk oranın altında kurumlar vergisi ödeyemeyecek.

Asgari Kurumlar Vergisi uygulamasının amacı; vergi tabanını genişletmek ve kimi şirketlerin hiç vergi ödememesine neden olan boşlukları kapatmak. Kısacası, devlet artık herkesin asgari düzeyde de olsa kurumlar vergisi ödemesini garanti altına alıyor.